Nuri Bilge Ceylan, “Kendi filmlerimi yapma sebebim insan ruhunu anlamak” demiş, Alin Taşçıyan’a…( http://www.siyad.org/article.php?id=8535)
Cansu Çamlıbel’e verdiği söyleşide de; “İnsan tabii ki son derece zayıf bir yaratık. Ama bunda sorun yok. Sorun bu zayıflığı bir suçmuş gibi algılatıp, içinde yaşayan herkesin hayatını bunları gizleme refleksleriyle donatmış olan bir kültürün içinde yaşıyor olmakta. İnsanları bir araya getirmeyi sağlayan nedenler genellikle bir ideoloji, bir eylem ya da bir inanç gibi dışsal nedenler olduğu için, içte yakalanan gerçeklikler hayata geçecek derinleşecek ya da kişiyi dönüştürecek bir kıvama ulaşamıyor.” diyordu… (http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/26441686.asp)
Sosyal bilimlerde, özellikle ekonomide de giderek daha fazla, olan biteni anlamak için, açıklamak için çalışmalar insan davranışını anlamaya çalışıyor. Nasıl karar verdiğimizi, hangi güdülerle, saiklerle ekonomik kararlar aldığımızı…Hatta son 10 yılda Nobel Ekonomi ödülünü alanlar arasında psikoloji uzmanları var (Daniel Kahneman).
Yaşamın en karışık kısmı da bu galiba; insan davranışı…