Ekonomi

Güdük kupür küçük kupürü kovdu

Bu yazının konusu cebimizdeki kâğıt paraların dayanılmaz yetmezliği. Ya da küçük kupürlü paralarımızın terk-i diyar etmesi.

Gelin anlatayım…

‘Görmezden gelirsek ya da göstermezsek sorun da olmaz’ yaklaşımı, uzun bir süredir ekonomi yönetimi içinde belirginleşen bir durum.

2018 sonrasında verileri saklayarak, örtüleyerek sorun yokmuş gibi bir tablo sergilendi. Sonuç ne oldu? Saklanan veriler güvensizliği besleyen birer payanda oldular. Örnek mi? Enflasyon verilerine ayrıntılı biçimde bakma olanağı sunan “Madde fiyatları” tablosunun yayımlanması durduruldu. Bir başka örnek KKM verileri. KKM verileri TL cinsinden yayımlanıyor. Ama kamunun yükümlülüğü döviz cinsinden. Ekonomi yönetimi ise ne kadar TL’lik KKM azaltıldığını anlatıyorlar. Bununla ölçüm yapmak, uygulanan programın bu alandaki başarısını tartmak mümkün değil.

Bu yazının konusu ise Merkez Bankası’nın bastığı paralar.

Bankayı 2021’de yönetenler ‘kör gözüm parmağına’ politika ‘icat edip’ enflasyon yükselirken faizleri düşürmüşler, devamında ise bu politikayla enflasyon patlamışken düşürmeye devam etmişlerdi. Devasa bir geçinme krizinin fitilini ateşlemişlerdi.

TÜİK ölçümüyle enflasyon baz alınırsa 2021 Haziran ayındaki 100 TL’lik mal sepeti, 2024 Mart sonunda 390.7 TL ediyor. Kabaca 4 katlık bir enflasyon söz konusu.

Bu yüzden, cüzdanda ve cepte bulundurulan, sokaktaki alışverişlerde gereken nakit para ihtiyacı büyüdü.

Nitekim dolaşımdaki banknot dağılımına bakıldığında şöyle bir tablo var:

Temmuz 2021’de 200’lük banknotların tedavüldeki payı yüzde 35 iken, Nisan 2024’te yüzde 73.2’sine çıkmış durumda.

En büyük iki kupürün payı yüzde 86 iken, Nisan 2024’te yüzde 93.7’sine çıktı.

Öyle ki Merkez Bankası bir üst kupürü yani 500’lük banknotu çıkarmaktan imtina ettikçe en büyük kupürler küçük kupürleri piyasadan siliyor. Buna 100’lükler de dahil.

Piyasada banknot dolaşımının en önemli unsuru bankaların ATM’leridir. Dolaşıma çıktığı en önemli mecradır.

Patlayan enflasyon sebebiyle artan nakit talebinin seviyesi de çığ gibi büyüyor. Müşterisinin nakit talebini karşılamak için çaba gösteren banka yönetimleri, giderek daha fazla 200’lük kullanıyorlar. Zira ATM’lerin fiziksel kapasite kısıtı nedeniyle küçük kupürları ‘çeşit bulunsun’ diye bile yerleştiremiyorlar. Dolayısıyla diyelim ki 2000 TL çekiyorsanız ATM’den çıkan kupür dağılımı şöyle olabiliyor 9 adet 200’lük, 1 adet 100’lük, 2 adet 50’lik olabiliyor.

Artık ATM’lerden 10 ve 20’lik çıkmıyor.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin cumhuriyetle yaşıt köklü bankalarından birinin büyük bir şubesinin gişesine sıra numarası alarak başvurup, hesabımdan küçük kupürlerden oluşan (50, 20 ve 10’luklardan) toplamı 1500 TL’yi geçmeyen bir tutarı çekmek istediğimi söyledim. Yanıt “veremeyiz” oldu. İlgili gişe görevlisi yanındaki 2 ayrı gişeye de ‘teyiden’ sordu “vermiyoruz” oldu. Hatta servis şefi de bunu onayladı. Kasada olup olmadığı değildi mesele.

Şube bankanın genel müdürlük binasının altında yer alıyor. Yani ana kasası da bu binada. Yani ödemek isteseler bulabilecekleri bir çerçevede.

ATM’de verilmeyen hizmet gişede de verilmiyordu.

Peki neden böyle oldu? Bankanın hizmet beceriksizliğini bir yana bırakalım, giderek yayılan bu durumun Merkez Bankası yöneticileri farkında mı bilmiyorum; büyük kupür küçük kupürü kovuyor.

Güdük kupür küçük kupürü kovuyor

Para reformunun yapıldığı yıl, 2005 başında; yeni çıkarılan 6 sıfır atılmış banknotların yanında 1 TL’lik banknotlar da piyasaya sürülmüştü. (2010’da piyasadan çekildi)

Paradan sıfır atılmasıyla yuvarlama gibi bir nedenle, enflasyonu düşürme çabalarının baltalanmaması hedeflenmişti.

Merkez Bankası yönetimi bu tablonun farkında mı bilmiyorum. Nakit alışverişlerde fiyatların, alışverişlerde yuvarlanmaya evrildiği çok açık.

Yeni 500’lük çıkarılması ne işe yarar? Şuna; banka ATM’lerinde küçük kupürlerin yer bulmasına olanak sağlar. Bankaların ankes yönetimleri daha az strese girer, ATM’lerde depolanacak TL miktarı değer olarak artacağından fiziksel olarak alan açılıp küçük kupür çeşitliliğinin artırılmasına olanak sağlar.

Küçüklere ne oldu?

Yine aynı dönemde (Temmuz 2021-Nisan 2024) tedavüldeki TL banknotlar içinde 50-20 ve 10’luk banknotların payı hızla geriledi. Üç kupürün payı yüzde 13.8’den, Nisan 2024’te yüzde 5.8’e geriledi.

Merkez Bankası verilerine göre; aynı dönemde 50’liklerin sayısı 51.1 milyon adet (yüzde 11.2) azalırken, 20’liklerin sayısı 43.9 milyon adet (yüzde 15.8) azaldı. Yani oransal göreli paydaki azalma yanında, fiilen de piyasadan 50’lik ve 20’lik çekilmiş.  10’luklarda ise 222 milyon adet artış (yüzde 72.9) olmuş. Bu olumlu olsa da yeterli değil.

Banka neyi bekliyor?

Yeni 500’lük çıkarılması konusu 3 Ekim 2023’te günün Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’a sorulmuştu. Yanıt şöyleydi:

“Şu an gündemimizde ne sıfır atma ne de 500’lük banknot var. Üst değerli banknota ihtiyaç duyulup duyulmadığı, hem makro ekonomik ve finansal analizler hem de teknik olarak yapılan değerlendirmenin sonucuna göre belirlenmektedir. E9 Emisyon Grubu banknotların kupür değerlerine ilişkin olarak 2009-2021 dönemindeki gerçekleşmeler, öngörülerle paralel olmuş, bugünkü kupür dağılımının doğruluğunu ortaya koymuştur. Şu an itibarıyla gündemimizde bu yoktur.

Bu yanıt kötü bir yanıt oldu. Zira yukarıdaki grafiğe bakanlar öngörülenin bu olmadığını görebiliyorlar. Erkan ise 2009-2021 arası dönemi vurgulayarak “gerçekleşmeler, öngörülerle paralel olmuş, bugünkü kupür dağılımının doğruluğunu ortaya koymuştur” diyordu. Gerçekleşmenin 2021’e kadar öngörüyle paralel olduğu doğru olsa da 2021 sonrasındaki gerçekleşme, öngörü ile kupür dağılımının doğruluğunu ortaya koymuyor. Tersine ihtiyacın ‘patladığını’ gösteriyor.

Kaldı ki Erkan bu sözleri söylediğinde yüzde 66 olan en büyük kupürün payı Nisan 2024’te yüzde 73’e geldi. Öngörü falan kalmadı.

Peki banka neden 500’lük (paralel olarak 1000’lik) çıkarmaktan kaçınıyor?

Tamamen politik kaygılarla. Yani genel olarak çıkardığı paranın, özelde ise en büyük kupürün satın alma gücünü kaybetmesinin nişanesi olacak, o yüzden. Muhtemelen politik taraftan da ‘kırmızı ışık’ yakılmış olmalı.

Geçmişte enflasyonlu yıllarda daha büyük kupürlere ihtiyacı büyütmüş, sonunda bol sıfırlı ve milyonluk kupürlere ulaşılmıştı. Hafızalarda “para değer kaybediyor, zam gelmeden alışveriş yapalım” döngüsü de belli bir yaş grubunda anımsanıyor.

Madem seçim geride kaldı, bankanın bir an önce büyük kupürleri bastırması yerinde olur. Bunu geçen yıl yaparak ‘Cumhuriyetin 100. Yılı’ vurgulu tasarım biçiminde tedavüle sokulabilirdi. Hala geç değil, bu yıl yapılmasında hiçbir sakıncası yok; 2024 yılı ikinci 100. yılın ilk yılı değil mi zaten?

Kayıt dışı coşacak mı?

Son olarak bir notum da bir büyük kupür çıkarılırsa bunun olumsuz sonuçları olacağı kaygısına kapılanlara dönük olacak.

Gelen itirazlardan biri, yeni bir büyük kupür ihracının kayıt dışını besleyeceği yönünde. İyi de kayıt dışı iş yapanlar büyük kupürle kayıt dışı işlerde araç olarak (ya da kriminal alanda para aklama yapanlar) büyük kupürü mü bekliyorlar? Hayır tabii ki. 1000’lik kupür bile çıkarılsa tek kupür bugün 30 dolar ediyor. Oysa rahat biçimde 100’lük dolar kupürleri ile işlerini bugün de görüyorlar.

200’lük kupürün üzerinde yeni bir büyük kupür çıkarılmamasının bugün getirdiği fiili ikame, tersine değer taşıma ya da alışverişte 100’lük dolar kupürünün kullanılmasıdır.

Cüzdanda 2 bin liralık bir nakdin en rasyonel hali 10 adet 200’lük ile olabilirken, aynı nakdin daha fazlası tek bir yaprak 100 dolarlık banknotla sağlanabiliyor.

Uğur Gürses

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.